5 Ekim 2012 Cuma

dua


..."bir kardeşim olsa ne güzel olur" dedi sıkkın, yalnız. "anamı s..sinler diyorsun yani" dedim farkında olmadan. o kadar farkında değildim ki vereceği tepkiyi gormek için yüzüne dahi bakmıyordum. normal şartlarda birinin anasına küfretsen söver, gözü keserse döver lakin bu tip beklenmedik durumlarda herhalde algı ve refleks ortak çalışmıyor.  tuhaf isteklermiz aslında tuhaf gereksinimlere bağlı. aslında insanı geren fiiler değil sanki fiili kimin yaptığı daha önemli. 

malum toplumsal baskı ile de alakalı olabilir. hergün aynı kişi ile yapacağı bir işten sorumlu tutulmayıp sadakat gibi bir erdem ile övülebilirken ayda bir başka başka kişilerle yaparsa kevaşe olarak adlandırılabiliyor insanlar. bir yandan tuhaf bir yandan merakıma mucib oluyor. bu meraka icabet ettiğimde sonuçda elde edemiyorum. bu değerlerin oluşmasını sağlayan nedir. en "large" toplumlarda bile bu yaşantı hoş görülmüyor mesela.

tuhaf bir şey. evli ise daha başka değil ise daha başka. yani aslında mesela yapılan iş değil. kardeş isterken özel bir istek yok kardeş istiyorum lakin bu olurken başka bir konu daha ortaya çıkıyor nasıl bir kardeş? baba bir kardeş mi ana bir kardeş mi? yoksa ana baba bir bi kardeş mi. garip bir durum oysa aynı adama "ananı skym" diyecek olsan kafa göz dalması muhtemeldir. hani kardeş istiyordun diye kurtulma şansı pek yok gibi. bazen bir şey istiyor insan, sadece istiyor olması için gerekenler belki başkalarını "incitecek" lakin önemi yok olmalı. orda birileri incinmiş veya keyf almış hiç farketmiyor. işin en garip yani isterken kimse incinmesin diyen de yok. insan hakikaten bencil gerçi belki hayvanlarda öyledir henüz bilmiyorum. belki onlarda ben merkezlidir ne bileyim kraliçe arıya yemek taşıyan her arı belki bir gün ona kaymanın hayali ile yapıyordur. oturduğu yerden içgüdü diyen bilim adamlarının görüşleri dayanaksız kalıyor. tek kabahati bizimle aynı dili konuşmamak olan bir canlının yaptığı her işe içgüdü demek dallamalık gibi geliyor. ülkeye gelen turiste gerizekalı muamelesi yapmak gibi bir şey. oysa dil bilmek insanı sanırım pek zeki yapan bir durum değil velevki hayvan bizim dilimizi konuşsa korkutucu bir zekaya sahip demektir. hakikaten tırsmak lazım öyle hayvandan.

nerdeydik efenim, isteklerin gereksinimlerinde. yani aslında bir şey isterken onun olması için anamızın s..ilmesi dahi umurumuzda değil sanki. mesela Iphone isteyen birine mağaza sahibi ananı getir dese olay çıkaracak adama ahanda bu kardeşin diye kundağı verdiğinde agudi bigudi modunda bir maymuna dönüşebiliyor. anti polyannaist bir tutum gibi görünüyor bu şekil bakılınca lakin verilen her şeyde birilerinden bir şeylerin alınmış olması lazım gibi. sonuçta dünya dediğin yer bir toplam değerler bütünü. sanmıyorum artışı olsun değişeni olsun. her şeyin sabit olduğu bir yerde bana bir şey gelmesi için mutlaka birinden/biyerden gelmiş olması lazım. velev ki başka gezegenden olmasın.

sonra devam ederim sanırım.